Ana içeriğe atla

Ankara Kalkınma Ajansı Mali Destek Programları Tanıtıldı

6 Aralık 2012

Toplantıya Kalkınma Bakanı'nın yanı sıra Kalkınma Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, Ankara Milletvekilleri Nurdan Şanlı, Ülker Güzel, Tülay Selamoğlu, Haluk Özdalga, Emrullah İşler ve Fatih Şahin, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, Ankara Ticaret Odası Başkanı Salih Bezci, TOBB Başkan Yardımcısı Faik Yavuz, OSTİM OSB Başkanı Orhan Aydın, KAR-DER Genel Sekreteri Prof. Dr. Mehmet Barca, Ankara Kalkınma Ajansı Kalkınma Kurulu Başkanı Dr. Mustafa Lale, Ankara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Doç. Dr. Asım Balcı, ilçe belediyeleri, kaymakamlıklar, üniversiteler, teknokentler, sanayi bölgeleri, sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumlarından temsilciler katıldı.

Programın açılış konuşmasını yapan Ankara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Doç. Dr. Asım Balcı, 2 yıl kadar önce "Başkentin Potansiyeli Harekete Geçiyor" sloganı ile yola çıkan Ankara Kalkınma Ajansı'nın bölgenin sosyo-ekonomik kalkınması için önemli çalışmalar yürüttüğünü belirtti.

Geride kalan bu iki yıllık süre zarfında Ajans olarak bir yandan kurumsallaşma yönündeki çalışmalarımızı sürdürürken bir yandan da bölgemizin kalkınması için önemli çalışmaları gerçekleştirdiklerini söyleyen Balcı, bu çalışmaları şöyle özetledi: "İlk olarak Ankara'nın Mevcut Durum Raporu ile bölgemizin kalkınma stratejilerini içeren ve 2011-2013 dönemini kapsayan Ankara Bölge Planı'nı hazırladık. Bölgenin vizyonunu ortak akılla "Yaşam kalitesi yüksek, dünya ile rekabet eden, düşünce ve yeniliğin başkenti Ankara" olarak belirledik. "Ankara'yı ekonomik, kültürel ve siyasal açıdan küresel bir başkente dönüştürecek kalkınma stratejilerinin geliştirilmesinde öncü olmak" vizyonunu ortaya koyarak Ajansımızın kurumsal stratejik planını da hazırladık. Ayrıca paydaşlarımız nezdinde yürüttüğümüz "Algı Analizi" çalışmasıyla 1.cil ve 2.cil paydaşlarımızın Ajansı nasıl gördüklerini, bizden beklentilerini ve önerilerini alarak bunları çalışmalarımıza yansıtmaya başladık. Bütün bu veriler doğrultusunda şimdi de Ajansımızın Stratejik İletişim Planlarını oluşturmaktayız."

Bölge planında belirlenen stratejik amaçlara ulaşmaya katkı sağlamak için 3 yıldır Doğrudan Faaliyet Destek Programları, 2011 ve 2012 yılları Teknik Destek Programları ve halen çoğu projenin uygulama safhalarının devam ettiği 2011 Mali Destek Programının yürütüldüğünü söyleyen Balcı, bugün de toplam 27 milyon TL bütçeli 2012 Yılı Mali Destek Programlarını tanıttıklarını belirtti.

Bölgede girişimciliğin geliştirilmesi çalışmalarının da kendileri için ayrı bir önem taşıdığını söyleyen Balcı, bölge içi gelişmişlik farklarını azaltma hedefi için de başta Bölge Planlama süreci olmak üzere her fırsatta tüm ilçelerle bir araya gelmeye devam ettiklerinin altını çizdi.

Ajans olarak bölgedeki iş ve yatırım imkânlarının ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtımını yapmak ve yaptırmak, yatırımcının iş ve işlemlerini takip ve koordine etmek, kısaca bölgeye daha fazla yatırımcı çekme faaliyetlerini de yürüttüklerini söyleyen Balcı, bu amaçla geçtiğimiz yılsonunda yatırım destek ofisinin kurulduğunu ve süratle çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti.

Balcı Ajans'ın bugüne kadar vermiş olduğu destekler hakkında da şunları söyledi: "Ajansımız Mali destek programları, doğrudan faaliyet destekleri ve teknik destek kapsamında bugüne kadar 609 başvuru almış, bunlardan 214 proje kabul edilmiştir. Ajansımızca bu projelere ayrılan kaynak tutarı 27 milyon TL'ye yaklaşmıştır. Proje yararlanıcılarının eşfinansman tutarlarıyla projeler için yaklaşık 47 milyon TL'lik bir kaynak Ankara'da kalkınma amaçlı olarak harekete geçirilmiştir."

Balcı sözlerini şöyle tamamladı: "İnanıyorum ki, sizlerin de desteğiyle Ankara, bugün burada tanıtımını yaptığımız mali destek programlarının da katkısıyla sürdürülebilir kalkınmasını hızlandıracak, "Dünya ile rekabet eden, düşünce ve yeniliğin başkenti Ankara" hedefine daha emin adımlarla ilerleyecektir."

"Kalkınmanın nimetlerinden tüm kesimler faydalanmalı"

Kalkınma ajanslarının yeni bir anlayışın ürünü olduğunu söyleyen Bakan Yılmaz da konuşmasında hükümetin kalkınma anlayışını katılımcılarla paylaştı. Kalkınma sürecine herkesin enerjisini katması gerektiğini söyleyen Yılmaz, "Geçmişte belli dönemlerde dar bir kesim üzerinden kalkınma anlayışı sürdürüldü. Bugün bütün yörelerin enerjisini harekete geçirecek kapsayıcı kalkınmadan yanayız" diye konuştu.

Bakan Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü; "Kalkınmanın nimetlerini dar bir kesim almamalı. Bütün kesimlerin, yörelin yararlanması gerekiyor. Kalkınma dediğimiz hadise sadece ekonomiden ibaret değil. Ekonomi bunun çok önemli bir ayağı fakat kalkınma ekonomiden daha geniş bir kavram, İşin sosyal, çevresel boyutunu içeren, temel hakları, hukuku, demokrasiyi de ilgilendiren bir kavram. Sosyal boyutun en önemli unsuru fırsat eşitliğidir. Nesiller arası dengeye bakmak durumundasınız. Bu nesil tüketsin, bu nesil iyi yaşasın, gelecek nesiller ne hali varsa görsün diyemezsiniz. Nesiller arası dengeyi de korumak durumundasınız. Kalkınmanın odağında insan var. Hukuk devletinin olmadığı, ifade hürriyetinin olmadığı bir ülkeden yenilikçilik olabilir mi? Bunlar arasında çok iyi ilişkiler kurmamız gerekiyor. Bana önümüzdeki döneme ilişkin 3 tane alan say deseniz, eğitim, adalet ve teknolojiyi sayarım. Bu 3 alanda Türkiye'nin sıçrama yapmaya ihtiyacı var. Belirsizliği ne kadar azaltırsanız hem içeride yatırımları artırırsınız hem de dünyadan size daha fazla yatırım gelir. Bir ülke insan kaynaklarını iyi yetiştirebiliyorsa ve koruyabiliyorsa, hatta bunun üstüne dünyadan iyi yetişmiş insanları cezbediyorsa o ülke kalkınır. Türkiye Cazibe merkezi olmak zorunda. Kalkınmanın özünü 21. yüzyılda bu oluşturuyor. Türkiye bunu yapma yolunda önemli adımlar atıyor. Kalkınma bir değişim süreci, bu değişim sürecini hep birlikte yönetmek durumundayız. Sadece Ankara'dan bakarak değil, bütün yörelerimizle bu süreci yönetmek durumundayız."

"Yeni bölgesel kalkınma anlayışı"

Yeni kalkınma anlayışının yanı sıra yeni bir bölgesel kalkınma anlayışlarının olduğunu belirten Bakan Yılmaz, "En gelişmiş bölgelerin bölgesel politikalara ihtiyaç duyduğunu görüyoruz. Avrupa'nın en fazla tartıştığı politika bölgesel politikadır. Yenilik bölgesel politika ile olur. Rekabet gücünü artırmak istiyorsanız, ülkenizi daha rekabetçi duruma getirmek istiyorsanız bölgelerini daha rekabetçi duruma getirmelisiniz. Bütün bölgelerimizin stratejiye ihtiyacı var. Büyükşehir Belediyeleri Kanunu onaylandı, hayırlı olsun. Bundan sonra il stratejisi büyükşehir belediyeleri için hayati bir konuma yükselmiş olacak. Büyükşehir belediyeleri sadece şehir merkezlerinin gelişimine bakan kurumlar olmaktan çıkıp ilin kalkınmasını planlayan, bunun mekânsal altlığını oluşturan kurumsal yapılar haline gelecek" diye konuştu.

"Ankara'nın rekabetçi bir şehir olmasını istiyoruz"

Ankara'yı rekabetçi bir şehir yapmak istediklerini belirten Bakan Yılmaz, "Sadece bürokratik bir şehir olarak algılamıyoruz. Ankara'yı sadece bir memur şehri olarak algılarsak haksızlık yapmış oluruz. Ankara aynı zamanda Türkiye'nin sosyo-ekonomik gelişmişlik sırasında 2. sırada olan bir şehir. Yaşam kalitesi, sosyal yaşam olarak bakarsanız 1. sırada olan şehir. Bunu daha da geliştirmek istiyoruz. 2002'de ihracatı 1.5 milyar dolar, geçen sene 6.6 milyar doları yükselmiş. Ankara artık ihracat yapan, istihdam üreten bir şehirdir. Sanayinin çok önemli bir paya sahip olduğu bir il konumunda. Ankara merkezden ibaret değil, ilçeler, beldeler, köyler var. Buralarda termal kaynaklar, tarım, tarihi kültürel değerler önemli potansiyel. Biz Ankara'yı kendi içinde daha dengeli bir il haline getirmeyi, daha rekabetçi bir il haline getirmeyi istiyoruz" dedi.

Ankara Kalkınma Ajansı'nın çalışmalarından da övgüyle söz eden Bakan Yılmaz, Ankara Kalkınma Ajansı'nın en son kurulan ajans olmasına rağmen birçok konuda çok hızlı başarılı adımlar attığını söyledi. Mali desteklerin ajansların işini sadece bir bölümü olduğunun özellikle altını çizen Yılmaz şunları söyledi; "Ajanslarımızın sadece para dağıtan, sadece finansal destek sağlayan kurumlar olarak tanınmasını istemiyoruz. Ajanslar, aslında bilgi birikimini artırmak üzere, analizleri artırmak üzere kurulmuş yapılar. Ne kadar çok bilgi üretirlerse, o kadar görevlerini ifa etmiş olurlar. Bizim ajanslardan asıl beklediğimiz, bilgi, tanıtım, bir araya getirme, ağ oluşturma, bağlar kurmaktır. Bu konuda da Ankara Kalkınma Ajansı gerçekten çok başarılıdır."

Programın son bölümünde Ankara Kalkınma Ajansı Program Yönetim Birim Başkanı Süleyman İslamoğlu, 2012 yılı Mali Destek Programı'nın detaylarını katılımcılarla paylaştı.