Hezarfen Medikal Ankara Projesi hayata geçiyor
Proje açılışı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'ün katılımı ile 10 Nisan 2012 tarihinde Türk Patent Enstitüsü'nde gerçekleştirildi.
Açılış toplantısına Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'ün yanı sıra Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Ersan Aslan, Kalkınma Bakanlığı Müsteşarı Kemal Madenoğlu, Müsteşar Yardımcısı Ahmet Yaman, Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, Ankara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Doç. Dr. Asım Balcı ile çok sayıda bürokrat ve medikal sektör temsilcisi katıldı.
Toplantıda konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, yerli patent başvurularının bir önceki yıla göre yüzde 26 oranında artığını belirterek, yerli marka başvurularının yüzde 41 oranında artış gösterdiğini söyledi. Ergün, "2011 yılı sonu itibariyle Türkiye 118 bin marka başvurusuyla, Avrupa'da en çok marka başvurusunun yapıldığı ülke konumuna gelmiş" dedi. Küresel markalar oluşturulması gerektiğini vurgulayan Ergün, bir de bunun ulusal düzeyde talep edilir hale getirilmesi gerektiğini anlattı. Ergün, başlatılan projeyle KOBİ'lerde yenilikçilik kültürünü artırmayı ve üretilen yeniliklerin korunması ile geliştirilmesini amaçladıklarını ifade etti. Ergün, "Biz Hezarfen projesinin önemli bir eylem olarak, sanayii strateji bölgesinde yer almasını sağlamış olduk. Projeyi uyguladığımız ilk günden itibaren sürekli revize ettik" diye konuştu. Ergün, 'Hezarfen Medikal Ankara Projesi'nin sektörel bazda, Ankara'daki medikal yönde faaliyet gösteren KOBİ'lere uygulanmaya başlandığını belirtti. Bakan Ergün, projeye emeği geçenlere ve desteklerinden ötürü Ankara Kalkınma Ajansı'na teşekkür etti.
Kalkınma Bakanlığı Müsteşarı Kemal Madenoğlu ise Türkiye'nin bugün geldiği aşamanın önümüzdeki yıllarda ülkenin bilgi toplumuna dönüşmesi için önemli olduğunu söyledi. Bölgesel farklılıkları giderecek ve bölgesel dinamikleri harekete geçirecek çalışmalar yürütülmesi sonucunda kalkınma ajanslarının kurulduğunu belirten Madenoğlu, Ankara'da bilişim, savunma sanayi, medikal sektörün içinde yer aldığı yenilikçi alanlarda odaklanıldığını kaydetti. Madenoğlu, "Hezarfen Medikal Ankara Projesi'nin bu anlamda Ankara'nın potansiyelini açığa çıkarırken Türkiye'nin medikal sektörde uluslararası rekabet edebilirliğine katkı sağlayacak bir proje olduğunu vurguladı. Madenoğlu; " Bu proje Türkiye'nin geleceği açısından, hem kamu kaynaklarının tasarrufu, cari açığın kapatılması hem de Türkiye'nin sağlık sektörü itibariyle sadece kendi ihtiyaçlarını gören değil, dünyaya açılan bir ekonomik faaliyet alanına dönüşmesi için çok önemlidir. Projenin Ankara'ya ve Türkiye'ye çok önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum" dedi.
Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir'de yaptığı konuşmada, Ankara Sanayi Odası olarak fikri mülkiyet ve sanayi hakları konusuna önem verdiklerini belirterek farkındalık oluşturmaya çalıştıklarını kaydetti. Özdebir, firmaların patent konusunda ciddi sorunları olduğuna dikkat çekerek, projeyi bu anlamda oldukça önemdiklerini söyledi. Özdebir, "Sağlık sektöründe yaptığımız yerli üretimi artırmamız lazım. Ama maalesef yerli üreticilerin ürünlerini tanıtmakta, yabancı markalarla rekabet konusunda ciddi sıkıntıları var. Bu konuda gerekli standartların, akreditasyonların sağlanması gerekiyor" dedi.
Ankara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Doç. Dr. Asım Balcı ise konuşmasında medikal sektörün Türkiye'de kritik bir sektör olduğunu belirtti. Ankara Kalkınma Ajansı'nın, medikal sektörde Ankara'yı daha ileri seviyeye ulaştırma arzusunda olduğunu ve Ankara'yı sağlık alanında uluslararası alanda daha rekabet edebilir bir Başkent haline dönüştürmeyi hedeflediklerini bildirdi. Cari açık konusunda en temel sektörlerden birisinin sağlık teknolojileri sektörü olduğuna dikkati çeken Balcı, dışa karşı bağımlılığın azaltılması ve yerli üretimin artırılmasının kritik bir öneme sahip olduğunu söyledi. Balcı; "Medikal sektörün ihracat ve ithalat potansiyeline bakıldığında ABD, Almanya, İngiltere gibi ülkeler ön plana çıkmaktadır. Sağlık sektörü Türkiye'nin ihracatının yalnızca %0,1'ini karşılamakta iken, bu oranın ithalattaki payı %1 düzeyindedir. Bu oran göstermektedir ki ihracatın ithalatı karşılama oranı ülkemizde çok düşük düzeydedir. Bu nedenle cari açık konusunda en temel sektörlerden birisi sağlık teknolojileridir. Dışa karşı bağımlılığımızın yüksek olduğu bu sektörde yerli üretimin tetiklenerek ithal ürünlere olan bağımlılık oranının azaltılması kritik bir öneme sahiptir. Nitekim Hezarfen projesine, "Ankara'daki Medikal Cihazlar ve Aletler" konusunda üretim yapan firmalar için yenilikçilik faaliyetleri de eklenerek projenin kapsamı daha da geliştirilmiştir. Proje, Ankara'ya sağlık sektöründe yenilikçi ürün ve hizmetlerin gelişimi ile katma değer sağlayacak olup, Ankara'nın nüfus büyüklüğü, sahip olduğu beşeri sermaye ve alt yapı düşünüldüğünde etkilerinin çok daha büyük olacağı değerlendirilmektedir. İnanıyorum ki sürdürülebilirlik temelinde kurgulanmış bu proje Ankara'da gelecekte birçok projeye örnek olarak gösterilecektir" dedi.
Programda daha sonra proje tanıtımı yapıldı ve medikal sektörde başarı hikayeleri firma temsilcileri tarafından katılımcılarla paylaşıldı. Etkinlikte son olarak medikal sektörüne yönelik destekler, hizmetler ve projeler hakkında çeşitli kurum temsilcilerince bilgi paylaşımı gerçekleştirildi. Etkinliğin bu bölümünde Ankara Kalkınma Ajansı uzmanlarından Aytül Güngör, Ankara Kalkınma Ajansı'nın genel destek mekanizmaları ve medikal sektörde verilen destekler hakkında bir sunum gerçekleştirdi.
Medikalde Ankara markasına doğru
2007 yılından bu yana Türk Patent Enstitüsü tarafından uygulanmakta olan ve 2011-2014 Sanayi Strateji Belgesinde referans uygulama olarak yer alan Hezarfen Projesi, Ankara Kalkınma Ajansı Mali Destek Programı ile ilk kez hem bölge hem de sektör odaklı olarak kurgulanıyor. Proje kapsamında Ankara'da medikal sektörde faaliyet gösteren 25 firmaya eğitim, danışmanlık hizmeti verilirken, yapılacak eşleştirme çalışması ile firmaların uluslararası rekabet koşullarına hazır olması sağlanacak.