Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz Ankara OSB'lerini Ziyaret Etti
OSTİM Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Ofisini ziyaret eden Yılmaz'ı OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın karşıladı. Toplantıya ayrıca Ankara Milletvekilleri Emrullah İşler, Ülker Güzel, Seyit Sertçelik, Fatih Şahin, Kalkınma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Yaman, Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürü Nahit Bingöl, Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, Ankara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Doç. Dr. Asım Balcı, Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ziya Burhanettin Güvenç ve bölge sanayicileri katıldı.
"Sanal fabrika kurmak istiyoruz"
OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın toplantının açılışında bölge hakkında bilgi verdi. OSTİM OSB'nin kendine has bir bölge olduğunu dile getiren Aydın, 45 yıllık bir geçmişi olan OSB'de, KOBİ'lerin bir araya gelerek büyük bir yapı oluşturduğunu ve bu yapının önemli bir gücü olduğunu söyledi.
OSTİM'i sadece bir sanayi bölgesi olarak tanımlamadıklarını anlatan Aydın, "Biz, bölgenin tüm ihtiyaçlarına yönelik, bağımsız bir sanayi kenti olarak kendimizi tanımlıyoruz" dedi. Aydın, OSTİM'de 17 ana başlık altında faaliyetlerin yürütüldüğünü belirterek, bölgedeki firmaların dünyanın en büyük şirketlerine dahi hizmet verebilecek kapasitede olduğunu ifade etti.
OSTİM'de bir sanal fabrika kurmak istediklerini dile getiren Aydın, bu proje ile gelen siparişlerin, sanal ortamda KOBİ'lere dağıtılacağını ve üretimi birçok KOBİ'nin birlikte yapacağını söyledi. Aydın, bu sayede üretim kapasitesinin yüzde 30-40 civarında artırılabileceğini bildirdi.
"Üniversite-sanayi işbirliğini sağladık"
Orhan Aydın, OSTİM'in diğer projelerine de değinerek, Çankaya Üniversitesi ile birlikte yürüttükleri bir proje ile üniversite-sanayi işbirliğini sağladıklarını söyledi. Bu proje ile hem öğrencileri hem öğretim üyelerini sahaya indirdiklerini anlatan Aydın, öğrencilerle öğretim üyelerinin sık sık firma ziyaretleri yaptığını ve bu firmaların sorunlarına çözüm ürettiklerini kaydetti. Kümelenme faaliyetlerini de anlatan Aydın, bu kapsamda belirli alanlar belirlediklerini ve bu alanlarda önemli işler yaptıklarını ifade etti.
Bakan Yılmaz: Tüm dünyadaki üretimi takip etmeliyiz
Aydın'ın, OSTİM hakkında verdiği bilgileri dinledikten sonra konuşan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Aydın'ın sunumundan çok önemli bilgiler aldığını söyledi. OSTİM'in 1967 yılında kurulduğunu, daha önceden bilmediğini dile getiren Yılmaz, bölgenin kendisiyle aynı yaşta olduğunu ifade etti.
Tüm dünyada yapılan işlerin nasıl yapıldığının çok iyi takip edilmesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, "Artık sadece belirli ülkelere bakıp bunları model olarak alma anlayışı bitti. Geçmişte hangi konu tartışılırsa tartışılsın hep o ülkelere bakılırdı, tabii bakılsın ama artık giderek perspektifimizi genişletmemiz lazım" diye konuştu.
Dünyadaki ağırlık merkezinin giderek daha doğuya kaydığına değinen Yılmaz, şunları kaydetti: "Hiç ummadığınız bir Afrika ülkesinde hiç ummadığımız bir müteşebbis, sizin için faydalı bir şey geliştirmiş olabilir. Dolayısıyla antenlerimizi sürekli açık tutmamız, tüm dünyayı izlememiz lazım. Diğer taraftan, bilim ve teknolojiye dayalı bir ekonomi görüyoruz. Ne kadar bilgi üretirseniz o kadar rekabetçi oluyorsunuz. Üniversiteler burada gerçekten çok önemli, firmalar ve kamu da önemli. Bu sacayağını iyi bir şekilde oluşturmamız gerekiyor. Üniversitelere büyük bir kaynak ayırıyoruz. Üniversitelerimizden de bunun karşılığında bilgi, teknoloji üretmelerini ve bunu katma değere dönüştürecek projeler ortaya koymalarını bekliyoruz. Tüm üniversiteler kampüs dışına çıkabilmeli ve iş adamları da kampüse girişte hiç bir tereddüt yaşamamalı. Bu kampüs benim diye görmeli. İş adamlarımız kampüse, öğrencilerimiz ve öğretim üyeleri de sanayiye çok rahat girebilmeli."
"Yeni bir şeyler ortaya kovmak için bazı riskleri de almak lazım"
Yeni bir şeyler ortaya koyabilmek için bazı risklerin de alınması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, her yapılan işin başarılı olmasını beklememek, hata yapmanın da göze alınması gerektiğini söyledi. Yeniliğin sadece bireysel başarılardan ibaret olmadığını dile getiren Yılmaz, "Bu bir ekosistem, bir atmosfer. Bu atmosferi hep birlikte desteklememiz lazım. Sadece kopyala yapıştır mantığıyla bir ülkenin kalkınması mümkün değil. Kendi teknolojimizi, kendi tasarımlarımızı kendi ürünlerimizi üretmemiz lazım. Yoksa gerçekten kalkınmış bir ülke olamayız" dedi.
"Her zaman KOBİ'lerin yanındayız"
Türkiye'de önemli bir KOBİ varlığı olduğunu belirten Yılmaz, OSTİM'in, KOBİ'lerle büyük şirketleri birleştirmiş, iyi bir model olduğunu söyledi. Hükümet olarak her zaman KOBİ'lerin yanında oluklarını anlatan Yılmaz, şöyle devam etti: "Yalnız bu KOBİ'lerle büyük şirketleri birbirinin alternatifi olarak görmüyoruz. Bunlar birbirleriyle ilişkili yapılar. KOBİ'lerin güçlü olduğu bir ülkede büyük şirketler de rahat eder ve daha rekabetçi hale gelir. Bunlar birbirlerini tamamlayan unsurlar. Ancak burada büyük şirketlere bir eleştiri de yapmak istiyorum. Bizdeki büyük şirketler Ar-Ge'ye, yüksek teknolojiye yeterince önem vermiyorlar. Geçmişteki daha rahat ve kolay kazanma alışkanlıklarıyla yeniliğe, teknolojiye yeterince pay ayırmıyorlar, alt yapılarını geliştirmiyorlar. Dünyanın neresinden olursa olsun bizim üretimimizdir. Bizim için yerli li, yurt içinde üretim önemli" dedi. Halbuki bunlarda çok büyük sermayeler var. Kamuyu tartışırken özeli de tartışmamız lazım."
Kalkınma Ajanslarına yeni görevler
Kredi garanti fonu, girişim sermayesi fonu gibi uygulamaları daha da güçlendirmek istediklerini söyleyen Yılmaz, "Özellikle Kalkınma Ajansları gibi kurumsal yapılarımızın da katkısıyla değişik bölgeler için bölgesel düzeyde kredi garanti sistemleri, girişim sermayesi fonları gibi yeni bir takım enstrümanlar geliştirmek için çalışıyoruz. Ayrıca küresel rekabet için kilit kavramlardan biri olan kümelenme ile ilgili de çalışmalarımız var ve yine bu alanda da Kalkınma Ajanslarımıza önemli görevler düşecek. Ekonomi Bakanlığımız ve Sanayi Bakanlığımız ile bu konuda da çalışıyoruz ve bu sürecin sonunda da kalkınma ajanslarımız daha etkili bir rol üstleneceklerdir" diye konuştu.
"Bizim için yerli üretim daha önemli"
Yerli üretime hükümet olarak büyük önem verdiklerini anlatan Bakan Yılmaz, ancak yerli firma ile yerli üretimi birbirinden ayırdıklarını söyledi. Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı: "Dünyanın neresinden olursa olsun gelip Türkiye'de üretim yapıyorsa o bizim üretimimizdir. Bizim için yerli firma değil yerli üretim daha önemli, yurt içinde üretim önemli. Yurt içinde üretimi teşvik etmenin de bazı yollan var. Bunlardan birincisi teşvik sistemi. Son açıkladığımız teşvik sistemiyle çok ileri teşvikler sağlıyoruz. Ankara gibi illerimizin de stratejik sektör üzerinde dikkatli durması lazım. Burada kamu alımları da önemli bir enstrüman. Bu konuda FATİH Projesi gibi önemli bir tecrübeyi yaşayacağız. Sağlık alanlarında da yine önemli bir çalışmamız var."
"Kamu yatırımlarında yerlilik oranı aransın"
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir de kamu alımlarının, kalkınmanın önemli bir yönünün oluşturduğunu söyledi. Özdebir, bürokraside yukarı doğru çıktıklarında olumlu yanıtlar aldıklarını ancak aşağı doğru indiklerinde önlerine engeller çıktığını dile getirerek, yapılacak tüm kamu yatırımlarında yerlilik oranının aranmasını için Bakan Yılmaz'dan destek istedi.
OSTİM'in ardından İvedik OSB Yönetim binasına geçen Bakan Yılmaz ve heyetini İvedik OSB Başkanı Hasan Gültekin karşıladı. Burada İvedik Teknokent'i ve bazı firmaları ziyaret eden Bakan Yılmaz, firmaların projelerini detaylı bir şekilde inceleme fırsatı buldu.
Özellikle Ankara Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen projeleri de son derece başarılı bulduğunu belirten Yılmaz; "Bu gezimizde Ajansımızın ne kadar doğru yerlere kaynak ayırdığını, ne kadar doğru projelere destek verdiğini bir kez daha gördük ve gururlandık" diye konuştu.